5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Türkiye’nin iç-dış gündemine dair gelişmeler üzerine açıklamalarda bulunan önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, çevreye duyarlılığın aynı zamanda bir medeniyet meselesi olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin çevre politikalarında öncü bir çizgide ilerlediğini belirtti. Aydemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevre duyarlılığına dair verdiği mesajların sadece günü kurtaran beyanlar olmadığını, tam aksine gelecek nesiller adına taşıdığı emanet sorumluluğunu yansıttığını ifade etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN DOĞAYA SAYGI VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle yaptığı değerlendirmeyi “vizyoner bir liderliğin çevreye bakışı” olarak niteleyen Aydemir, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız çok net bir şekilde ifade etti: Doğa bize nasıl davranırsak öyle cevap verir. Bu sadece fiziksel bir gerçek değil, aynı zamanda ahlaki bir düstur. İklim krizinden biyolojik çeşitlilik kayıplarına kadar uzanan zincirin halkaları, insanoğlunun hoyratlığının bir sonucudur. Türkiye olarak bu zinciri kırmak, doğayla yeniden barışmak için ciddi ve kararlı adımlar atıyoruz.”
Aydemir, çevre konusunun sadece ilgili bakanlıkların değil, her bireyin ödevi olduğunu vurgulayarak, sıfır atık, geri dönüşüm ve yeşil enerji hamlelerinin bir “çevre seferberliği” olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
SİYASETTE ÜSLUP VE SORUMLULUK: CHP GENEL BAŞKANI’NA TEPKİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in son açıklamalarının kamuoyunda rahatsızlık uyandırdığını belirten Aydemir, siyasetin dili kadar muhtevasının da önem taşıdığını söyleyerek, “Devletin kurumlarına tehdit diliyle yaklaşmak muhalefet değil, acizliktir” ifadesini kullandı.
Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik kullandığı ifadeleri kınayan Aydemir, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu dil, siyasetin değil kutuplaşmanın dilidir. Yargı mensuplarını hedef göstermek, toplumu provoke eden beyanlarda bulunmak bir genel başkanın sorumluluğuyla bağdaşmaz. CHP kendi içinde konuşulan yolsuzluk iddialarına cevap veremeden yargıya saldırmaktadır. Bu hem siyasi etiğe hem de hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır.”
TERÖRSÜZ TÜRKİYE VİZYONU: SOMUT ADIMLAR VE BEKLENTİLER
İbrahim Aydemir, terörle mücadele konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu çerçeveyi desteklediklerini belirterek, sürecin yalnızca söylemlerle değil net ve sonuç odaklı uygulamalarla ilerletilmesi gerektiğini vurguladı.
“PKK’nın tüm yapılarıyla birlikte silah bırakması gerektiği Cumhurbaşkanımız tarafından açıkça belirtilmiştir. Artık bu sürecin oyalama ile değil, mutlak sonuca odaklanmış bir tasfiye süreci ile tamamlanması gerekmektedir. Terörden arındırılmış bir Türkiye sadece güvenlik meselesi değil, aynı zamanda kalkınma ve huzur meselesidir.”
TÜRKİYE YÜZYILI’NIN YOL HARİTASI: DİPLOMASİ, HUZUR VE ADALET
Aydemir, Türkiye’nin dış politikada elde ettiği başarıların yalnızca diploması masalarında değil, aynı zamanda halklar nezdinde de yankı bulduğunu belirterek, “Türkiye, çözümsüzlüğün değil çözümün adresi olmuştur” dedi.
“Rusya ve Ukrayna heyetlerinin Türkiye’de görüşmesi, diplomasimizin gücünün kanıtıdır. Savaş ortamında bile diyalog kanallarını açık tutabilen bir irade, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konmuştur. Türkiye artık sadece kendi güvenliğini değil, bölgesel istikrarı da yöneten bir ülke konumundadır.”
İSRAİL’E TEPKİ: “NETANYAHU REJİMİ, İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR”
İbrahim Aydemir, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını sert bir dille eleştirerek, Netanyahu yönetiminin savaş suçu işlediğini ve bu zulmün insanlık vicdanında mahkûm olduğunu ifade etti.
“Gazze’de yaşananlar artık bir askeri operasyon değil, sistematik bir soykırım girişimidir. Türkiye olarak bu zulme karşı sesimizi yükseltiyor, insanlık onurunu savunuyoruz. Tarih, bu suskunluğun ortaklık olduğunu yazacak. Bizim görevimiz, bu karanlığa karşı ışık olmaktır.”