Emine Erdoğan, sıfır atık yaklaşımının israfı azaltırken iyiliği büyüten, hayatı sadeleştirirken insan ruhunu zenginleştiren ve atığı önleyerek insanlığı koruyan güçlü bir yol haritası olduğunu vurguladı.
Beşiktaş’ta Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sıfır Atık Vakfı işbirliğinde düzenlenen, “Gıda ve Su İsrafını Önlemek, Geleceği Sahiplenmek” temalı Yüksek Düzeyli Tarım ve Orman Bakanları Paneli’ne katılan Emine Erdoğan, panelin açılışında önemli mesajlar verdi. Uluslararası Sıfır Atık Forumu'nun tamamlayıcı oturumu niteliğindeki bu etkinlikte, gıda ve su israfının ulaştığı tehlikeli seviyeler ele alındı.
İstanbul’un artık sürdürülebilir gelecek vizyonunun ve Sıfır Atık hareketinin merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, panelde ortaya konulacak iradenin özellikle çocuklar için umut yaratmasını diledi.
“Her yıl 1,3 milyar ton gıda çöpe giderken milyonlar açlık çekiyor”
Dünya genelinde 1,3 milyar ton gıdanın çöpe atıldığına, buna karşılık yüz milyonlarca insanın açlıkla mücadele ettiğine dikkat çeken Emine Erdoğan, Sudan, Yemen ve Gazze gibi bölgelerde çocukların temel besinlere bile erişemediğini hatırlattı. Küresel israf edilen gıdanın sadece dörtte birinin tüm aç insanların doyurulmasına yeteceğini belirterek bunun “vicdanları yaralayan bir tablo” olduğunun altını çizdi.
Beş yaş altı çocuk ölümlerinin yarısının yetersiz beslenmeden kaynaklandığını söyleyen Erdoğan, raf ömrü dolmadan atılan gıdaların, tarımda “görsel kusur” nedeniyle elenen ürünlerin ve turizm sektöründeki aşırı tüketimin büyük bir sistem sorunu oluşturduğunu ifade etti.
“Evlerdeki israf gıdanın yüzde 60’ını oluşturuyor”
Gıda İsrafı Endeksi verilerine göre israfın büyük bölümünün hanelerde gerçekleştiğini aktaran Erdoğan, çöpe giden her lokmayla birlikte su, enerji ve emek gibi kaynakların da heba edildiğini söyledi. Yenilmeyen yiyeceklerin üretimi için temiz su kaynaklarının yüzde 25’inin harcandığını vurgulayarak, bu durumun değişim ihtiyacını gözler önüne serdiğini belirtti.
Sıfır atık prensiplerinin günlük hayata uyarlanması halinde ne kadar büyük kazanımlar elde edileceğini örneklerle anlatan Erdoğan, bir dilim ekmeğin çöpe gitmemesiyle 40 litre suyun, bir elmanın bozulmamasıyla 822 litre suyun kurtarılabildiğini vurguladı.
“Atıksız mutfak geleneksel kültürümüzün bir parçası”
Türk kültüründe gıdanın kutsal kabul edildiğini hatırlatan Emine Erdoğan, sosyal medyada gıda israfını normalleştiren içeriklerin arttığına dikkat çekti. Geleneksel Türk mutfağının aslında atık üretmeyen, doğa dostu bir karaktere sahip olduğunu söyleyerek, bu mirasın yeniden görünür kılınması gerektiğini belirtti. Türk Mutfağı Haftası kapsamında dünyanın farklı yerlerinde bu kültürün tanıtıldığını, böylece uluslararası bir farkındalık oluşturulduğunu ifade etti.
“Sıfır Atık girişimi küresel bir harekete dönüştü”
Türkiye’nin 2017’den bu yana Sıfır Atık hareketinde kat ettiği yolun altını çizen Emine Erdoğan, “Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık” kampanyası ve Ulusal Su Verimliliği Seferberliği gibi adımlarla önemli kazanımlar elde edildiğini söyledi. Başkanlığını yürüttüğü BM Sıfır Atık Danışma Kurulu aracılığıyla dünya genelindeki başarılı uygulamaların uluslararası gündeme taşındığını da ekledi.
Ayrıca, farklı ülkelerin işbirliği yapmasının insanlığın ortak geleceği için en güçlü mesaj olduğunu belirterek, 2026’da Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı COP31in bu açıdan tarihi bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından Emine Erdoğan, panel katılımcılarıyla aile fotoğrafı çektirdi. Etkinliğe Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanı sıra 14 ülkeden 16 bakan, 36 ülkeden 143 temsilci ve birçok uluslararası kuruluşun temsilcisi katıldı.