Türk Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir, 3 Mayıs vesilesiyle bir tefekkür çağrısında bulunarak, Türk milletinin kendi kökleriyle yeniden buluştuğu bu anlamlı günün, sadece bir hatıra değil, aynı zamanda büyük bir uyanışın sembolü olduğunu vurguladı.
Aydemir, 1944 yılında yaşanan Türkçülük-Turancılık Davası sürecinde, milli ve manevi değerlere sadakat gösteren Türk gençliğinin baskılara, karalamalara ve haksız ithamlara karşı gösterdiği asil duruşun, tarihe millî bir iz olarak düştüğünü belirtti. Bu onurlu direnişin, milletimizin kendi özüne yönelişinde bir dönüm noktası teşkil ettiğini kayda geçirdi.
MİLLÎ DURUŞUN BAYRAMLAŞTIĞI GÜNDÜR 3 MAYIS
3 Mayıs’ın bir zafer ilanı değil; karanlığa karşı yakılan bir ışık olduğunu söyleyen Aydemir, bu anlamlı günün Türk milletine karşı yönelen baskıların, iftiraların ve haksız ithamların karşısında sergilenen metanetin ve ahlaki üstünlüğün bir nişanesi olduğunu ifade etti.
3 Mayıs’ın her şeyden evvel; zilletten, haksızlıktan, köksüzlükten ve kimliksizleştirme çabalarından arınmış bir milletin, kendi hakikatine dönme arzusunu ve iradesini ortaya koyduğu gün olduğunu dile getirdi. Aydemir, “O gün Ankara’da bir avuç Türk aydını, Türk’ün vakarını, şerefini, kültürünü savunmuş, zillete hayır demiştir” dedi.
SUSKUNLUĞA KARŞI SES, BİTAPLIĞA KARŞI BİLİNÇ, TASFİYEYE KARŞI MÜCADELE
Aydemir, 3 Mayısın, yalnızca geçmişte yaşananların hatırlanmasıyla sınırlı kalmayıp, bugün de Türk milletinin birliğini, dirliğini, kardeşliğini ve haysiyetini savunma iradesine kuvvet verdiğini ifade ederek, “Bu bayram, Türk aydınlarının kendini milletine adadığı gündür. Bu bayram, Türkçe’nin, Türk kültürünün, Türk tarih şuurunun ayağa kalktığı gündür” dedi.
Türk milletinin geleceğine dair umutlarını 3 Mayıs’ın anlamında bulan Aydemir, Türk gençliğine seslenerek bu ruhu daima diri tutma çağrısında bulundu. “3 Mayıs; her dem yeniden dirilişin, her yıl yeniden öz benliğimize dönüşün adıdır” değerlendirmesini yaptı.